Öncülüğünde artık üreten kimliğine kavuşması gerekiyor.

Kırşehir’de onlarca sivil toplum kuruluşları olmasına rağmen kamuoyu tarafından bilinenlerin dışında diğerlerinin sadece tabelası asılı…

Kırşehir için hiçbir proje üretemeyen ve Kırşehir’in kalkınmasına katkı sunamayan bu tabela temsilcileri ne iş yapar.

Sivil toplum teşkilatlarının başı olan, ticaret ve sanayi odasına, hayvan borsasına ve esnaf odalarına büyük görev düşmekte…

Seçim zamanı oy için esnafın kapısına koşan başkanlar, seçim bitiğinde başkanlık koltuğuna kurulduklarında esnafı ayağına çağırıyorlar.

Gelirken de kaleminizi de getirin diyen bir ticaret odası.

Bir kalemi dahi üyelerinde isteyen oda başkanında biz Kırşehir’e hizmet bekliyoruz değil mi?

Bunların görevini vatandaş yapıyor.

Kırşehir’de sadece vatandaşlar sosyal medya veya gerekli mercilere Kırşehir için neler yapılabilir diye açıklamalarda bulunuyor.

Kırşehir’in acil ihtiyaçlarıyla ilgili yazılar yayınlanıyor.

Görüş bildirisinde bulunuluyor.
İlin seçilmişlerinde, oda başkanlarında tık yok.

İlimizde çok fazla sivil toplum kuruluşları olmasına rağmen Kırşehir’de elle tutulur hiçbir girişimde bulunmuyorlar.

Bu durum Kırşehir vatandaşları oldukça rahatsız etmiş gibi görünüyor.

Kırşehir’de gelişmesi ve büyümesi için masaya bir tane proje hazırlayıp hayata geçiremeyen oda başkanları sınıfta kalmış durumdalar.

ŞEHRİN SORUNLARI (5) M. ŞEFİK KOÇ

Toplum kalkınmasının da en önemli dinamiğini söz konusu sivil toplum kuruluşları oluşturur.

Bu nedenle sivil toplum faaliyetleri güçlü olan toplumlar daha hızlı ilerlemiş ve kalkınmışlardır.

Ancak önemli bir husus da söz konusu Sivil Toplum Kuruluşlarının veya daha sade bir ifade ile “halkın talepleri ile devletin taleplerinin örtüşmesi” halinde bu ilerleme, gelişme, değişme ve kalkınma amacına hızlı bir şekilde ulaşır.

Kırşehir’de seçilmişler ile oda başkanları arasında bir organik bağ yok.

Oda başkanlarıyla seçilmiş siyasiler hangi yatırımlarda kol kola yürüdüler.
Oda başkanı ne zaman seçilmişçilerin kapısını çaldı Kırşehir’de şunları istiyoruz dedi.

Oda temsilcileri seçilmişleri yatırma zorlamıyor koltuğumda olmayım, yerimi koruyayım siyasi görüşüm uymuyor diye.

O zaman bu şehir yatımlarda nasıl atak yapacak.

Odaların çoğunun ne üyelerine, ne bulundukları kente, ne topluma, ne de insanlığa bir yararı var.

Makam aracı sahibi olmaktan, protokole girip sosyal çevrelerini genişletmekten…
Koltuğun gücüyle kendi reklâmlarını yapmaktan…

Siyasi istikbal peşinde koşmaktan…
Kişisel sorunlarını çözmekten…
Meydanlarda arzı endam etmekten başka yaptıkları bir şey yok.

Kırşehir halkı ve oda üyeleri başkanlarının gerçek kimliklerine kavuşmasını ve oturan değil proje üreten bir merkez haline gelmesini istiyorlar.

Üyeler seçmiş oldukları başkanlarında Kırşehir’e hizmet isteme hakları değil mi?