Kırşehir HaberNet

TÜRKİYE BÖLGESİNDE KÜRESEL GÜÇ OLMA YOLUNDA İLERLİYOR

TÜRKİYE BÖLGESİNDE KÜRESEL GÜÇ OLMA YOLUNDA İLERLİYOR
REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
544 views
26 Ağustos 2020 - 19:22
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Karadeniz’de tarihinin en büyük doğalgaz keşfini gerçekleştirdiğini açıkladı.

Geçen hafta Cuma günü yaptığı açıklamada, Tuna-1 olarak bilinen Sakarya Gaz Sahası’nda keşfedilen doğal gaz rezervinin 320 milyar metreküp olduğunu duyuran Erdoğan,

“Yeni doğalgaz keşifleri kuvvetle muhtemel” dedi.

Erdoğan, “Hedef 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmak” diye konuştu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de Cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Keşif ile birlikte ithalatımızda ciddi azalma bekliyoruz. Doğal gazı vatandaşlarımızın çok daha ekonomik fiyatlarla kullanabileceği altyapıyı oluşturmuş oluyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünyanın merakla beklediği “Türkiye’nin, tarihinin en büyük doğalgaz keşfinin Karadeniz’de gerçekleştirildi” açıklaması Güney Kıbrıs’ın rüyalarını kaçırdı.

Rum basını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını flaş haber olarak duyurdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’deki keşfedilen doğal gaz rezervi için,

“2023’te kullanacağız”, “ihracatçı olacağız” açıklamalarının ardından geçmiş zamanda çok sayıda bölgede doğalgaz, petrol ve kömür gibi enerji rezervlerinin tespit edildiğinin yansıdığı haberler bir kez daha hatırlatıldı.

Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Fransa’dan destek alan Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de hukuksuz işler yapmaya kalktığını, deniz hukuku, uluslararası kurallar,

Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Hakem Mahkemesi kararları açısından Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de hak iddia etmesinin son derece haksız, yersiz ve mesnetsiz olduğunu vurguladı.

Hukuken zayıf olan ve bu hukuksuzluğunu Türkiye’ye kabul ettiremeyen Yunanistan’ın Fransa ile hareket ederek, Avrupa Birliği’ni de (AB) yanına alarak Türkiye’ye siyasi anlamda baskı yapmaya kalkıştığını ifade eden Yaycı, sözlerine şöyle devam etti:

“Ancak şöyle bir durum var; Fransa zaten kendisini yeniden dünya sahnesinde, Avrupa’da, Orta Doğu’da bir aktör olarak gösterme çabasında.

Hem iç politikasından kaynaklanan bir takım sıkıntılar var. İç politikadan kaynaklanan sıkıntılarını dışarıda bir aktör olarak gözükerek, iç kamuoyunda da puan toplamaya çalışıyor.

Fransa hala tarihi bir özlemle gerçeği birbirine karıştırıyor. Lübnan’ın Suriye’nin ve Doğu Akdeniz’in kendi arka bahçesi olduğunu sanıyor.

Fransa, 1930’lu yıllarda da aynı rolü oynamaya kalkmıştı fakat Türkiye netice itibariyle Fransa’nın buralarda kendi başına istediğini yapmasına müsaade etmedi o genç devlet halinde dahi.

1932 yılında Fransız ve Türkiye gazetelerinin manşetlerinde de var. Dediler ki; ‘Türkiye’ye dayanmadan Doğu Akdeniz’de politika gütmek mümkün değildir.’

Şimdi geldik 2020 yılına, 90 yıl sonra Fransa yine aynı şekilde hareket ediyor ve yine sonucu aynı olacak.

Türkiye’ ye dayandırmadığı hiçbir politikayı başarılı kılamaz Fransa. Türkiye ile işbirliği yapmak zorunda kalacak.

Bölgede zaten Fransa’ nın söz sahibi olması diye bir şey söz konusu değil. Fransa neresi, Doğu Akdeniz neresi? Yunanistan’ın, Doğu Akdeniz’de Fransa’yı arkasına alması pek bir şey ifade etmez.

Aslında, Fransa Yunanistan’ı öne sürüyor. Olaya böyle bakmak lazım. Fransa’ yı arkasına almıyor Yunanistan. Türkiye’yi büyük bir rakip olarak görüyorlar bölgede.”

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.